____ BİR ZAMANLAR PATNOS___
- Taner Kargı
- 7 Eki 2024
- 9 dakikada okunur

____ BİR ZAMANLAR PATNOS___
Kıymetli okuyucular sizlerden peşinen iki özürde bulunmak isterim.
1 ) yazar olmadığımı aynı zamanda yüksek okul okumadığımi belirtir. Yazimdaki devrik cümle, kelime hatası ve imla kurallarin da eksiklik için özür diliyorum. Tek amacim yasadıklarımla duygularimi yalın dil ile dille getirdim. Bir patnos aşığı olarak bilgi birikimlerimi yeni nesile aktarmak.
2) kıymetli dostlarim eskiyi dile getirirken bazı büyüklerimin isimlerini halk dilindeki söylemleri ile dile getirdim. Buda bizim kültürümuzun bir parcasi. Bu konuda engin hoş görü ve anlayışınıza sıgınyorum...
PANOS A RENGİN
1968 yılında ilkokula başlamakla,bir Patnos kılasığıni
Siyah Şile bezinde önlükle .okula giden çanta yok .kara lastikle çamurlu yolda sabah akşam okula
Küçük bir nufusa Sahip ilçeden bahs edeceğiz. sen neymişsin be patnos ilçenin merkezinde iki derslik bır ilk okul 14 nisan ilk okulu
Üç mahlenının tek okulu okul müdürü heybetli berhem süphandağ.öğretmenim Ali Bedir oğlu ve dığer hocalar Ali eskın
Hatıce kocaman okulun karşisı jandarma karakolu çaprazı hal binası iki katli şehrin tek Avmsi kahve kasap kundura Dükan manav ve saire kerem Şahin genç Başkan
Karşısında şehır kıraathanesı dört katli yıldırım palas tüm otorıte
Şiğ elbarıde halbınası beledıye yıldırım palas ona aitı heybetli bır insan
Şehir hükümet konaği Erciş Van caddesi Malazgirt caddesi birde şeytan pazari
Tek sinama salonu süphandağ sınaması şehirin güvenliği bir KOMSER iki polis üç bekçi
Bekçiler mamoki hekim eraslan
Bekçi osı eren
Bekçi Mustafa tutar
Dükkanlar kerpiçten üstü topraktan
Dörde sekiz kepenkler tahtadan
İran anahtarıyla kapatıyorlardi
Adalet genellikle şehirin büyükleri hal ederlerdi üç
Mahle
—çay mahlesi
—yeni mahle
—cami mahlesi
Muhtarlar
Kemal hemoyı
Efendi değerli
rıza amca
biraz da…Ama öyle bu günlerin Patnos’unu değil.. Çok,çok önceki dönemleri değil tabi.Ama en azından genç jenerasyonun “ Vay be.Ne Patnos’muş.” Diyebileceği Patnos’u anlatmaya çalışayım istiyorum. Akranlarımın bile unuttuğu Patnos’u.
Benden öncekilerin bile hayal meyal hatırlayabileceği
yıllardan bahsetmeye çalışmak istiyorum
Bu gün az gelişmiş köylerimizden birine bir kaymakamlık binası yerleştirelim.Sonra çevresine bir kaç resmi daire koyalım.Daha sonra birkaç kravatlı adam gezinsin parke taşları balyozla düzeltilmiş sokaklarda.İşte o zaman görüntü daha da netleşir.Bahsettiğim Patnos,öyle bir şey işte.
Belediye binası, santral sokak dediğimiz sokağın hemen başındaydı..Sonradan öğrendim.Belediyenin kendine ait binası yokmuş.Rahmetlik Yusuf Dönmez (İskelo amcanın) evini kiralamışlar meğer,belediye hizmetleri verilsin diye.Beyaz bir binaydı hatırladığım. Dışarıdan merdivenle çıkılan.Altı bodrum muydu yoksa,temeli mi yüksek atılmıştı net olarak çıkaramadığım..Kireçle beyazlatılmış yani.Eski kerpiç bir bina idi.
Rahmetlik Kerem Şahin Belediye başkanıydı o zamanlar.Tayyar Amca da .muhasebeci
Tahsildar mal meydanında efendi Laçin
Zabıta müdürü rahmetli MUHLİS amca ve haydar Esın
Patnos dediğimiz yer jandarma karakolunun olduğu yerde başlayıp Belediyede bitiyordu tahtali köprü vardı erçiş yolu ordan geçerdi zaten.Küçücüktü Santral sokak dedim de:O dönemde santral yoktu.. Şimdi siz haklı olarak “Santral ne?” diyeceksiniz.Şehre elektrik vermek için mazotla çalışan devasa büyüklükte üç adet dizel motordan oluşan yapıydı santral.Akşam gün batımından gece yarısına kadar hizmet verirdi…Başında Allah rahmet eylesin Mamoki Arafat amca vardı..Ufak tefek bir adamdı…santrale O bakıyordu. O zamanlar boyu santraldeki motorların yarısına dahi yetişmeyen bu adam bu motorları nasıl çalıştırıyor diye saatlerce düşündüğüm olurdu.
Santıral arzasına meşhur Ethem usta ve servet taştan bakarlardı
Herkesin gaz lambaları vardı karanlığı aydınlatan. 7,14 ve 21 numara lambalar. Sosyal statüye göreydi gaz lambaları.Fakirler 7, orta sınıf 14, Zenginle de 21 numara gaz lambası kullanırdı.Fanuslar genelde Paşabahçe ürünü olurdu
Lambaları genellikle evin gelini temizlerdi çok dikat gerekir kırılırsa gelin yandi kaynana dırdırında...
Fitilini biraz fazla açsan is yapıyordu.kıssan,aydınlatmıyordu.
Santrale pek güvenmiyordu insanlar nedense.Olur olmaz zamanlarda bozuluyordu jeneratörler.En erken iki hafta içinde tamir olurdu ki gaz lambaları en güvenilir aydınlatma araçlarımızdı… Annemin çeyiz sandığının üzerine koyarak ders çalışırdım. Fitilini kıstığım halde babamdan azar işitirdim gaz bitecek diye.
Bu günün biraz Doğansu,biraz da Değirmendüzü karışımı bir şehirdi Patnos,o zamanlar. Koyun kermesi ile bahçe duvarlarının örülmüş olduğu,Karatakım denilen taş duvarlı kubbeli evlerin çoğunlukta olduğu bir yer…Evlerin yan taraflarında temizlenen ahırların tezeğinden oluşturulan basmaların yaz sıcağına karışmış kokusunu genzinizde his etmeniz hiç te yadırganır bir durum değildi.Çünkü bu kokuya şöyle ya da böyle her kes ortaktı.İşte,gördüğünüz nasıl bir manzara ise;Bahsettiğim Patnos ta öyle bir şeydi.Tabi,Doğansu ve Değirmendüzü’nün evleri şimdi çok modern..Benzetmem nüfus olarak büyüklük penceresinden baktığımdandır.herkesın harmanı evinin önünde yapılırdı en zenginin evinde bır torba şeker ve bir kilo çay genelde kış çetın geçerdi alış veriş hep bartır ve takas usulü alacak verecek tarihi dokuzuncu ay
Enfilasyon yok genelde şehirde hayvancılık hakimdı büyük hogıç kavır işiyle yaylalarda bınlerce koyun tüccarların mali vardı
Bunların içinde Veysi kilerci yüzlerce çoban ve ahırları vardı
Bölgenin en büyük tüccarıydı herkes malını ona verırdı çok sağlam tücardı
Sırasıyla
Ahmedı İsmail
Haci memı yıldırım
Hamza aras
Hacı zeki yaşar
Sait yaşar
Hacı meheme ılgar
Hecı hıno rahmetle yad eder
Bu büyüklerimi
Daha nıce koyun tüccarları vardı
Bıraz kilercilerden bahs etmek
İsterim
Patnos tam bır mozaik şehir İpek yolu üzeri gelişmeye açik bir şehir patnosun yerlileri harıcinde
Kilerciler
Mamokiler
Ve sirtliler
Müthişi bir ahenk içinde bir kardeşlik vardi
Kilerciler hakimiyeti hemen her yere sırayet etmişti bir şehrin tüm alt yapısını oluşacak her meslek ve hizmete en öndeydiler kendileri Bitlis kökenli ve türktürler patnosa olan katkıları inanilmaz onları anlatmak Kitaplar yetmez tıcarı ahlak ve cesaretimi onlarda aldım
Halada istanbulda Patnos sevdaları inanılmaz onlara minetarım
Memduh kilerci abiyle hala aile düğün ve taziyelerde bulunuyor bizimle olan hemşeri dostluğu hala sıcak güzel hizmetleri var
Mamokiler onlarda bitlisli Kürtler
Çok büyük bir kitle oluşmuştu çalişkan tarım domates biber sebze meyve onların sayesınde yıyerdık
Yerli halk çoğu mal tembeliği hep arazi sat yıyerdi mamokiler çok değerli aile büyükleri vardi
Er ailesi ük ve ok aileleriyle akraba bağimiz küvetli şirin ok
Burhan er
Faik er okul ve can arkadaşim
Sevinç ailesi keza öyle
İstanbulda hala sıcak ailevi ilşkilerimiz var
Hepsınede ölenlere rahmet
Kalanlara selam olsun
Sirtliler çok karabalik değil
Siirt kökenli arap
Gümüşler
Yılmazlar
Beşler daha nice ailer vardi hepside ticaretle uğraşırlardı manıfatura kasap buğday zahire yağ toptanciliği büyük hizmetleri olmuş
Yukarda saydığim aileler hepsi bir birine kiz almiş vermiş akraba etle kemik gibi sirtliler
Gümüş ailesi rahmetli Haci
abdulbari Mahmut Celal Halit Kemal gümüş kardeşler ve aileleri çok büyük hizmetleri
Olmuş Haci Kemal gümüş beledıye Meclis üyesi sağlam tüccar hayır sever tam bir Patnos aşiği
İstanbulda dernek ve hizmeti onun sayesinde oldu patnoslu ve patnosa çok hizmeti olmuş çocuklarıda ayni babalarının yolunda çok mütevazi bir aile burda rahmetle yad edıyor rahmetli anneleride sıpki aşiretinde teyzem sayılır rahmetli Kemal gümüş çocukları hepsıyle ayrı ayrı hukukumuz var ailece gürüşürüz
Patnosa ve patnosluya çok dost bir aile selam ve dua ile selamlıyorum
Küçük bir ilçe işte.İnsanlarının tamamının tanıdık olduğu,Menderesin daha yeni idam edildiği yıllar.Deniz kabuklularının dişli ağzına benzeyen beyaz antenli trasistörlü radyolardan dinlenen “Acans”ların dikkatimizi pek çekmediği o yıllarda çocukların oyuncak sahibi olma büyük bir lükstü.Aslında oyuncak yoktu.Olsa da onu alacak para nerede
Allah rahmet eylesin sobacı Abdullah Amca’nın ( Evdilayé Şéx Beşir ) soba yaparken kestiği saç yuvarlaklarından artıkları toplar,tekerlek icat ederdik,Bir değneğe çivi ile çakar çakmaz arabamız (Gırgırk) hazırdı.Ondan sonra koştur koşturabilirsen ayak bileklerine kadar toprağa gömüldüğümüz yollarda…Arada bir,bu toprak yollardan Nezir’in Değirmenine buğday taşıyan kağnı
gıcırtıları arasında yapılan nakliye görüntüleri arasında
Kağne diğer ismi vurguna ga
Haci keremi helonun kardeşi öküz arabası
Aliyı esmerı
Şakir çifçi
Cemil esin
Ahmedı Mıhyedın
Musa acem çay mah
İş gücü ot buğday vs bunlar hizmet verıyorlardı
Basmenin üzerinde oynadığımız “dar çık” oyunu tek sosyal eğlencemizdi belki de.Belki fazla bir şey bilmediğimizden olacak ama,mutluydu topa darı
Çelik çomak sı rızk çev gırtonek
Kışin bilye oynardık
Kadın doğum uzmanımız Eyşo,doktorumuz ve aynı zamanda ortopedistimiz de
Sünetçimiz şiğ nesrın
Dişçimiz sirtlı Beşir
Şiğ Mecıt Ekıncı
Dama ve kışık oynu meşurdu
Her gün ayri bir kahvede iki kişi arasında tüm kahve müşterisi dahil olurdu
En iyi kışikçi Allah rahmet etsin mele Nureddin esin
Avcı islam teran
Emin Çetin Kaya
Daha nice şehrin önde gelenleri
Allah rahmet etsin hepsıne
Kırıkçi
Qurış’ti.Koyunların kırılan bacaklarını tedavi etmede uzmanlığını tamamlamış karşılıksız tıp hizmetlerini veriyordu Qurış…Her anne,aynı zamanda eczacıydı da.Annemiz koyun sütünün üstünde biriken yağ tortusundan “Toxavk” hazırlar,merhem diye çatlayan yüzümüze sürerdi.İltihapları gidermek için de; Şimdi adını unuttuğum bir otu yağda kızartarak pembemsi bir renk alana kadar karıştırırdı.Adına “Hewajo” denilen bir kremi çıban dahil tüm iltihaplara sürerdik.Pişirilmiş soğan,yer hamuru ve sırta bardak atma da bilinen tedavi yöntemleriydi.
Kimse yoğurt süt satmazdı ayıp sayılırdı komşular arasında ikram yapılırdı tarlalarda kereng keren nebi sıpınk heliz çağ guluk rebes besin kaynaklarımızdı
Zengin ile fakir arasında uçurumlar yoktu bu gün ki gibi.Zengin de fakir de ata binerdi.Zenginlerin Şex Elbari, şex Salıh, Kerem beg,Eli beg’in ataları belki diğerlerine göre biraz daha kıhéldi,ama yenilen içilen arasında pek bir fark ta yoktu. Allah rahmet eylesin Hüseyin Paşa’nın evinde pişen bulgur pilavıysa,Xulamının da evinde pişen bulgur pilavı olurdu.Belki Hüseyin Paşa’nın evinde bulgura biraz daha fazla yağ dökülürdü o kadar.Giyimle mağazalardan ya da butiklerden seçilmezdi.Kalın yün çorapları olurdu beglerin parmak
Eylül ekim ayında bir kaç manıfatura vardı hazır giyim yok parça kumaşlarla dıkılir kadın erkek çocuk genellikle ele iğne iplikle yapılırdı erkeklere özel saygın terziler vardı bir takim elbise aylarca ancak dikilir herkese nasıp olmazdı terzilerimiz
Celal Kırtay kardeşler
Nazim Zeydan
Hasan Oktay
Memduh haser
Cemil Ülker
Nejdet Karagöz
Terzi Hasan keptüğ
İkram Aslan
Sékani’yadaki derede yüzme dersleri alırdık ağabeylerimizden.Suya balıklama atlamayı; Péqazk,tırşo,mendénin nasıl yenildiğini doğal ortamında bizzat yaşayarak öğrendik o dönemde.Sékani de yaban ördek yavrularını yakalamaya çalışırdıkher seferinde başarısız olurduk.Zira müthiş bir dalma ve saklanma yetenekleri vardı ördek yavrularının
. Hüseyin Paşayı hiç göremedik. O Kürt ihanetinin binlerce örneklerinden birinin sonucunda Piran’da Medeni beg tarafından namaz kılarken öldürülmüştü.Ama Oğlu Nadir beyi çok iyi hatırlıyorum. Orta boylu,kıvırcık saçlı,hafif dolgun bir adamdı.Sinirli anlarına hiç şahit olmadım.. komşumuzdu oğlu Enver’le arkadaştık bilye oynardık yazın zomikte kışin patnosa kalırdı boz bır atı vardı gelirken gürürdük akşama doğru kırtasiyeci Cemal erende gazetesini alır çeketın cebine koyar çok bilgiliydi Ne zaman görsem birileri ile gülüşür;birileri olmadığı zaman da güleçti yüzü
Daha kimler yoktu ki, Ziyaret yolunda Eliyé Erdqeléş oturuyordu.Sedéyé Asi’nin celal ı Tora’nı Zaten onlardan sonra da ev yoktu. Gırké evdi Şehir dışındaydı. Hazine çıkaracağım diye anasını ağlattılar o tarihi sarayın patnosun meşhur
Aznavur tepesi
Gırkı ewdı
Sıkanya
Şora
Pırareş
Warı külı
Kaniya güzel
Kanıya şirik
Ve zıyaret mola verir
Balik avlardık
Çocukluğumuz
Zaman zaman
Kum ocakta askeri çöplükte
Çöplük mafyasına rağmen
Askeri bot şişe atlet yıkayıp satarak sinama parası için
Bir mahleden dığer mahleye geçiş zordu üçlü beşli bırleşerek giderdik kolozı çocuklarla çok kavga ederdik
Her gün kafamiz kırılır veya kafa kırardık çok mutluyduk korku yoktu
Yaşamak için yaşamak lazımdı
Orjinal halk arasındaki isimleri
Nostalji isimler vefat edenler hepside babam gibi sevgimi unutmadım
Çako Kako
mele sılhedin
mele durmuş mezarci
mele kemal Qotık
vardı,tito vardı.Mele baqıl vardı hatırladığım kadarıyla…. Sonra kişilere göre değimler geliştirilmişti..“Kané Mıhéyé dıréj.Eliyé Erdqeleş” der ve gülerdi insanlar.Biz de anlamışçasına gülerdik.
Kişilere göre beynoklar söylenirdi.Hatırladığım kadarıyla. Yazmazsam;çok unuttuklarımız gibi, onlar da unutulacak
Ké qata joré?-Tırpen – Koré
Ké nan Gezo- Fidan – Ezo
Sürçü lisan af ola
Çocukluğumun Patnos’uydu bu anlatmaya çalıştıklarım…Uzun kış gecelerinde,Tv deki Kurtlar Vadisi yerine Çirokbéj Poşo’nun anlattığı Mirze Mıhemmed masallarının her evde bambaşka heyecanla dinlendiği yılları.Biraz hüzün,biraz özlem, biraz da iç geçirerek...
——. Marangozlar
Rahmetli şiğ Mecit
Marangoz yusuf amca
Marangoz Mürsel
Marangoz tevik
Marangoz hayretın Zeydan
Marngoz FERUDUN ve Yaşar abi tam bir fabrika ayarında imalatı vardı
Çoğuna garsonken çay gütürürdüm
Ferah çay evinde çalişyorum
Patronum Alican amca zomıkli
Evladı gibiydim
——Hedatçi demirciler
Rahmetli fekiyi hedat Kaya
Rahmetli mehemedi kırıj
Mustafa baydar
Fadıl Demir ölçen
Süleyman Önaç kardeşler
—-Nalbantlar
Rahmetli mamoki Mehmet Eraslan
Zeki çabuk Koltazoğlu
Fadıl şiğ heseni
Kazım Kargi
——Kahvecıler
Meşhur kahva şiğo kilerci orda garsonluk yaptım
Şehir palas kıraathane lüküstü
Hal binasında sirtli emin Patnos spora sponsordu ve çayı meşhur
Malazgirt caddesinde
Ahmedı ismail kahvesi
Aziz begin kahvesi
Abdul kahar çelebi
Kahveci Yusuf Taşdemir
Kahveci ikram Taşdemir
Kahveci mıstı ük mamoki
Şeytan pazarında mıği amca
——lokantalar
Urfa kepap Abdul Kerim çakır
Fırat lokantasi Bitlisli nizam usta
Saray lokantasi İhsan taştan pilot
Doğu lokantası Celal Taşdemir
Gürmez lokantası Celal Gürmez
—-berberler
Kemal Karagöz çırak sıdık
Kaniceli Ali yıldırım palasta
Berber Eco abdul cabar
Berber İsmail
Berber İbrahim
Berber fevzi çırak ramazan
Berber Mahmut çirak eno
Berber cefo ve Kemal rahat
Kerpiçlik evlerden biriken.
Bit ve tahta kurusu kıç sıpı
Her tarafımız kaşıyordu kizların saçlarına gaz yağı sürerek tarnırdı
Erkekler makasla saçı kesilir
Bayrama yakın bir temizlik kanpanyası olurdu. Allah rahmet etsin kireçi Haci helilı mamoki
Ve Haci Ahmet karanın satığı taş kireçle evlerı boyatırdık.evlerimizi
Daha sonra damlar yıne toprak
Allah rahmet etsin haci usip kara piromerli pompadan pırıket yaptı
Yeni piriket evler inşa oldu
Dermanı kıça arıfı Mamokı
Dermanı kiça kerem onların verdiği ilaçla bıraz rahatlatırdık
Ama çok mutluyduk
Bende okulda çıkar garsonluk yaparak hayata tutunurduk
Bu bana bır alt yapı oldu ticarete
Ve patnosta inanilmaz bır ticaretı yakaladım dünya markası
Başta Elif spor giyim işletmeyle
Her cadede farklı konsepte Dükan vardi
Lewis
Adidas
Reebok
Elsi vaikiki
Ve ulusal markaları Patnos gençliğine buluşturduk Patnos için pırojler bitmiyordu ve Patnos sporun formasında ıslatım 25 yılık doya doya bir Patnos yaşadık onun için ispat oldu bizim hikayemiz
—-bana nasıp oldu tüm patnos aşiret buyükler ve patnosun kanat önderleriyle ve tüm köylüleriyle ticaret gereği hepsiyle ailece gürüşmem ve tanişma nasıp oldu
——-Patnosta 70 yıların şehir ve köy büyükleri hemen hepsıni gürdüm burada ailelererıne selam ve sevgiler
Şiğ elbari
Ali Erhan erhan
Nadır süphandağ
Cemal Akbay
Kemal Akbay
Şığ şemsedin Yılmaz
Haci mişir Şahin
Haci ozman Kıliç
Bekir efe Kıliç
Abdul bari gümüş kemal gümüş
Mahmut gümüş ve kardeşleri
Allatın esin ve Esın ailesi
Çetin Yılmaz
E merı hatunı
Kadırı miçi
İhsan varol ve ailesi
İhsan hallaç ve aile büyükleri
Celal Bahri Taşdemir ve ailesi
Mehemedı Sofi Beko ve aile büyükleri
Şakir Taşdemir ve aile büyükleri
Ahmedı ismail
Hamd olsun burda son verecem
Devami olacak 70/80/90 /2000
Kadar hatıralarım canlı
Bilgisinde istıfade etığim
Taner kargı kaleme aldım
tek basın yayın gazeteci yılmaz
eski koyun tücari
haci mehemedı halıt ılgar
mehmet sıdık çelik
ikram çelik
mığoyo cıbo
kanıcide ali eskin
salih bakışin kulüp 78
değirmenciler
aşı nadır begı
tuğlacılar
haci celal taşdemir
işik ailesi fikret gül
haci ensar’ı şahin
bir sezon çamur dökülür istif yapılır
çamurla kapatılır ateşe verilir pis kömür mahleyı mahf ederdi
kahveci hacı hikmet
mirza esin
beyaz eşya mutfak ve tüp satışi
sarı tüp celal kileri
Ipragaz hayretin karabaş
ergaz
fermali oğlu tıcaret haci alatin esin
lokantalar
kent lokantasi
benzin istasyonu
kerem şahin petrol ofisi
sehel memduh kilerci
bostan karpuz kavun malzemesi
keremı gelo
tohumcu kazım
gıda toptancısı
şerif kilerci
ferman yurdan
konfeksıyon
paris konfeksıyon
naci abi
şakir taşdemir
manifatura
lütfi sıırtli
mahmut gümüş
hilmi yılmaz
kömür odun
abdul baki ok
Bu Sevda burda bitmez bu hatıra
68 kuşaği olmam hasebiyle
70/78 yıları hatırladığim kadarıyla 80/90/ yılari başka bır hatıraya çalişacagım...

Yorumlar